Termessos
Termessos, bugün "Güllük" adını taşıyan Solymos Dağı'nın dorukları arasındaki vadide, Anadolu'nun en eski halklarından Luwilerin soyundan gelme Solymler tarafından kurulmuş önemli bir antik kenttir.
Tarih sayfalarında; Büyük İskender'in M.Ö. 333'te kenti kuşatması ve Termessosluların güçlü bir savunma yaparak kenti teslim etmemesiyle yer alır.
Antik kent, orman içinde korunan ören yerlerinin en çarpıcılarından biridir ve aynı adı taşıyan Milli Park içinde konumlanır. Güllük Dağı (Termessos) Milli Parkı, zengin bitki örtüsü ve aralarında soyu tükenmekte olan türlerin de bulunduğu yaban hayatıyla, bir botanik ve açık hayvanat bahçesi görünümündedir.
Kentin kalıntıları, Antalya-Korkuteli karayolu üzerindeki Yenicekahve yakınında bulunan Hellenistik Devir suru ile başlar ve Güllük Dağı'nın zirvesine kadar devam eder. Otoparktan sonra şehre tırmanan patika takip edildiğinde, sağ yanda İmparator Hadrian devrinde yapılmış İon düzenindeki tapınağın basamak ve anıtsal girişine rastlanır. Aşağı şehir surları ve su koyağının bulunduğu alanda güneye doğru tırmanmaya devam edilirse, solda yer yer birinci katı ayakta kalmış Gymnasium'a ulaşılır. Birçok oda ve salondan oluşan yapının güneybatısında, arkalarında dükkânlar bulunan sütunlu cadde yer alır. Hemen yakınında kanalizasyon şebekesinin mükemmelliğini gösteren kanalların yanı sıra tiyatro, hamam, agora, meclis binası, çok sayıda mezar, çok sayıda sarnıç, kurucunun evi, tapınak gibi dönemin önemli yapıları hala görülebilmektedir.
Termessos, çok sayıda tapınağa ve çok geniş mezarlık alanlarına sahiptir. Mezarlarının çeşitliliği ve bezemeleri oldukça zengindir. Bunlardan Büyük İskender Dönemi'nin önemli komutanlarından Alketas'ın mezarı (M.Ö. 319) ve diğerleri, kent tarihine ışık tutmaları açısından da önemlidir.
Antalya Müzesi'nde Termessos'a ait en ilginç eser, Lahitler Salonu'nda sergilenen Köpek Lahdi'dir. Stefanos adlı köpeğe, sahibesi Rhodope tarafından yazılmış şiirsel kitabe, benzersiz olmasıyla ayrı bir önem taşır.